to try to find something; search

listen to the pronunciation of to try to find something; search
English - Turkish

Definition of to try to find something; search in English Turkish dictionary

hunt
{f} avlamak

Anne kedi kuşları avlamak için dışarı çıktı. - The mother cat went out hunting birds.

hunt
{i} av
hunt
(Havacılık) salınma
hunt
{f} kovalamak
try to find
aramaya çalışmak
hunt
avlanma

Milli parklarda avlanmaya izin verilmez. - Hunting is not allowed in national parks.

İnsanların yiyecek için avlanmanın dışında yapacakları çok az şeyleri vardı. - The men had little to do except hunt for food.

hunt
araştırmak
hunt
{f} avlan

Milli parklarda avlanmaya izin verilmez. - Hunting is not allowed in national parks.

O, ormanda avlanmaya gitti. - He went hunting in the woods.

hunt
{f} avlanmak; avlamak
hunt
{f} avda kullanmak
hunt
{f} aramak

Ben gerçekten iş aramaktan nefret ediyorum. - I really hate job hunting.

O, iş aramakla meşguldür. - He is busy with job hunting.

hunt
elek
hunt
hunt down yakalayıncaya kadar peşini bırakmamak
hunt
hunt up aramak
hunt
{i} avcı kulübü
hunt
{i} av bölgesi
hunt
mak
hunt
{f} for -i aramak
try to find
bulmaya çalışmak

Onu bulmaya çalışmak zorundayım. - I've got to try to find her.

Onları bulmaya çalışmak zorundayım. - I've got to try to find them.

try to find
aramak
English - English
hunt

The little girl was hunting for shells on the beach.