to treat with shouts or clamor

listen to the pronunciation of to treat with shouts or clamor
English - Turkish

Definition of to treat with shouts or clamor in English Turkish dictionary

shout
bağırmak

Bağırmak istemiyorum. - I don't want to shout.

Duyulmak için bağırmak zorunda kaldım. - I had to shout in order to be heard.

shout
{i} bağırtı, bağırış; haykırı, haykırış
shout
shout at bir kimsenin yüzüne karşı bağırmak
shout
{i} bağırış
shout
{i} ses

Sesinin çıktığı kadar bağırdı. - He shouted at the top of his voice.

Bağırmaktan sesleri kısıldı. - They were all hoarse from shouting.

shout
haykırı
shout
(Bilgisayar) bağıran
shout
bağırma

Her ev diğerine bağırma mesafesindedir. - Each house is within shouting distance of another.

Bağırma sesi giderek zayıfladı. - The sound of shouting grew faint.

shout
seslenmek
shout
shout out yüksek sesle bağırmak
shout
shout down bağırarak bir kimsenin sesini bastırmak
shout
bağırarak konuşmak
shout
(fiil) bağırmak, haykırmak, seslenmek, bağırarak söylemek
shout
{f} bağırmak; haykırmak
shout
velvele
shout
çağırmak
shout
{f} bağırarak söylemek
English - English
shout
to treat with shouts or clamor

    Hyphenation

    to treat with shouts or clam·or

    Turkish pronunciation

    tı trit wîdh şauts ır klämır

    Pronunciation

    /tə ˈtrēt wəᴛʜ ˈsʜouts ər ˈklamər/ /tə ˈtriːt wɪð ˈʃaʊts ɜr ˈklæmɜr/
Favorites