to treat like a young child; to keep dependent; to humor; to fondle

listen to the pronunciation of to treat like a young child; to keep dependent; to humor; to fondle
English - Turkish

Definition of to treat like a young child; to keep dependent; to humor; to fondle in English Turkish dictionary

baby
bebek

Sessiz ol, yoksa bebek uyanacak. - Be quiet, or the baby will wake up.

Bebek ağlamayı kesti. - The baby ceased crying.

baby
yavru

Neden sık sık yavru güvercinler görmediğimizi hiç merak ettiniz mi? - Have you ever wondered why we don't often see baby pigeons?

Parkta dolaşırken, bir yavru kuş buldum. - Walking in the park, I found a baby bird.

baby
her ihtiyacını karşılamak
baby
bala
baby
{i} piliç (kız)
baby
(fiil) şımartmak, bebek muamelesi yapmak
baby
{i} k.dili. sevgili
baby
(Tıp) Bebek, süt çocuğu
baby
{i} sorumluluk
baby
{s} bebeksi
baby
küçük çocu
baby
dili küçük nispeten küçük
baby
{f} şımartmak
baby
argo bir kimsenin ovunmesine sebep olan icat veya eser
baby
{s} küçük

Bu küçük bebek on dolarlık bir banknot yırttı. - This little baby tore up a 10 dollar bill.

Bebeğin güzel küçük parmakları var. - The baby has pretty little fingers.

baby
bebeğe yakışan
baby
argo kız
baby
{f} (birine) aşırı bir özenle bakmak, her ihtiyacını karşılamak
English - English
baby
to treat like a young child; to keep dependent; to humor; to fondle
Favorites