to traverse an indictment or an office is to deny it

listen to the pronunciation of to traverse an indictment or an office is to deny it
English - Turkish

Definition of to traverse an indictment or an office is to deny it in English Turkish dictionary

traverse
{i} çapraz geçiş
traverse
{i} çapraz duran şey
traverse
{i} kiriş
traverse
içinden geçmek
traverse
(Bilgisayar) geçiş yap
traverse
üzerinden geçmek
traverse
üstünden geçmek
traverse
bir yandan öbür yana uzanmak
traverse
aykırı çapraz
traverse
içinden geç(mek)
traverse
{s} zikzak
traverse
bölen şey
traverse
{s} çapraz
traverse
geçiş yolu
traverse
{f} bir uçtan diğerine çizmek
traverse
(fiil) karşıdan karşıya geçirmek, her iki yöne hareket ettirmek, çaprazlama geçmek, zikzak çizerek gitmek, mil etrafında döndürmek, bir uçtan diğerine çizmek, dikkatle incelemek, karşı çıkmak
traverse
(isim) çapraz geçiş, çapraz çizgi, travers, kiriş, zikzaklı gitme, karşı çıkma
traverse
{i} karşıdan karşıya geçme
traverse
{f} dikkatle incelemek
traverse
kat eden kısım
English - English
traverse
to traverse an indictment or an office is to deny it

    Hyphenation

    to trav·erse an in·dict·ment or an of·fice I·s to de·ny it

    Turkish pronunciation

    tı trıvırs ın îndaytmınt ır ın ôfıs îz tı dînay ît

    Pronunciation

    /tə trəˈvərs ən ənˈdītmənt ər ən ˈôfəs əz tə dəˈnī ət/ /tə trəˈvɜrs ən ɪnˈdaɪtmənt ɜr ən ˈɔːfəs ɪz tə dɪˈnaɪ ɪt/
Favorites