Tom'un hâlâ hafif bir topallaması var.
- Tom still has a slight limp.
Tom hafif bir topallama ile yürür.
- Tom walks with a slight limp.
Tom'un hâlâ hafif bir topallaması var.
- Tom still has a slight limp.
Sen artık topallamıyorsun.
- You're not limping anymore.
Alman çoban caddeden aşağıya doğru aksayarak yürüyordu.
- The German Shepherd was limping down the street.
Neden aksayarak yürüyorsun?
- Why are you walking with a limp?
The bomber limped home on one engine.