to travel in a caravan

listen to the pronunciation of to travel in a caravan
English - Turkish

Definition of to travel in a caravan in English Turkish dictionary

caravan
çingene arabası
caravan
{i} üstü kapalı yolcu veya yük arabası
caravan
{i} karavan

Bir çingene ailesi karavanlarıyla birlikte kamp yapıyordu. - One gypsy family with their caravan was encamped.

O, karavanı arabasına bağladı. - He hitched the caravan to his car.

caravan
{i} kafile
caravan
karavanla gezmek
caravan
üstü kapalı büyük yolcu veya yük taşıyan araba
caravan
karavanda yaşamak
caravan
kervan/karavan
caravan
{i} seyyar ev
caravan
{i} kervan

Elli develi bir kervan, çölde yavaş yavaş ilerliyordu. - A caravan of fifty camels slowly made its way through the desert.

İt ürür, kervan yürür. - The dogs bark, but the caravan moves on.

caravan
arabanın arkasına takılarak çekilen tekerlekli seyyar ev
caravan
{i} İng. karavan
English - English
caravan
to travel in a caravan

    Hyphenation

    to trav·el in a car·a·van

    Turkish pronunciation

    tı trävıl în ı kärıvän

    Pronunciation

    /tə ˈtravəl ən ə ˈkarəˌvan/ /tə ˈtrævəl ɪn ə ˈkærəˌvæn/
Favorites