O, ne zaman bir seyahatten geri gelse, kızı için bir hediye getirir.
- Whenever she comes back from a journey, she brings a gift for her daughter.
Bir kitap okumak bir seyahat ile kıyaslanabilir.
- Reading a book can be compared to making a journey.
Ne keyifli bir yolculuk yaptık!
- What a pleasant journey we had!
Geçen yıl uzun bir yolculuk yaptım.
- I made a long journey last year.
Ben mümkünse dünyanın etrafında bir geziye çıkmak istiyorum.
- I want to go on a journey around the world if possible.
Gelecek ay geziye çıkıyoruz.
- We are going on a journey next month.
O, ne zaman bir seyahatten geri gelse, kızı için bir hediye getirir.
- Whenever she comes back from a journey, she brings a gift for her daughter.
Bir kitap okumak bir seyahat ile kıyaslanabilir.
- Reading a book can be compared to making a journey.
Ben mümkünse dünyanın etrafında bir geziye çıkmak istiyorum.
- I want to go on a journey around the world if possible.
Önümüzdeki ay bir yolculuğa çıkacağız.
- We are going on a journey next month.
Bana yolculuğu sırasında çektiği fotoğrafları gösterdi.
- She showed me the snaps which she had taken during her journey.