Ürünlerin için bir konferans salonu sahası kurmak istiyorsan lütfen bana hemen bildir.
- Please let me know immediately if you would like to set up an area of the conference room for your products.
Ölü bir adamın anısına bir anıt kurmak için bir fon başlatıldı.
- A fund was launched to set up a monument in memory of the dead man.
Bir toplantı düzenledim.
- I've set up a meeting.
Pazartesi için neden bir toplantı düzenlemiyoruz?
- Why don't we set up a meeting for Monday.
Liderin çadırı nereye kuracağını bilmesi gerekir.
- The leader should know where to set up the tent.
Çadırı kurmak yarım saatimizi aldı.
- It took us half an hour to set up the tent.
Tom yeni bir iş kurmasına yardım etmem için Boston'a gelmemi istiyor.
- Tom wants me to come to Boston to help him set up a new business.
Buradaki herhangi biri bir web sunucusu kurmayı biliyor mu?
- Does anybody here know how to set up a web server?
I've got to set up that tasty rabbit.