to transport; to carry; to take from one place to another

listen to the pronunciation of to transport; to carry; to take from one place to another
English - Turkish

Definition of to transport; to carry; to take from one place to another in English Turkish dictionary

convey
{f} iletmek

Genellikle basit mesajları iletmek için el hareketlerini kullanırız. - We often use gestures to convey simple messages.

Sempatimi iletmek istiyorum. - I want to convey my sympathy.

convey
{f} iletmek, bildirmek
convey
{f} taşımak
convey
{f} devretmek
convey
başkasına terketmek
convey
{f} yaymak
convey
ifade et/ver/taşı
convey
taşı

Boru, gölden fabrikaya su taşır. - The pipe conveys water from the lake to the factory.

Bu suşi restoranının suşi taşıyan bir konveyör bantı var. - This sushi restaurant has a conveyor belt that carries sushi.

convey
conveyable nakledilebilir
convey
{f} huk. devretmek
convey
aksettirmek
convey
ulaştırmak
convey
(Kanun) ferağ etmek
convey
götürmek
convey
nakletmek
convey
(Askeri) taşıma
convey
(fiil) taşımak, nakletmek, iletmek, yollamak, getirmek; yaymak; devretmek
English - English
convey
to transport; to carry; to take from one place to another
Favorites