Az daha treni kaçırıyordum.
- I almost missed the train.
En yakın tren istasyonu nerede?
- Where's the nearest train station?
Üst düzey yöneticiler astlarına eğitim vermek için çok zaman harcıyorlar.
- Senior executives spend a lot of time training their subordinates.
Tom köpeğini eğitmek için birini kiraladı.
- Tom hired someone to train his dog.
Köpekleri eğitmek kolay değil.
- It is not easy to train dogs.
Bu makineyi çalıştırmak için özel bir eğitim gerekli değil.
- No special training is needed to operate this machine.
Düşünce zincirimi kaybetmiş gibi görünüyorum.
- I seem to have lost my train of thought.
Trene yetişmek için yeterli zamanımız var.
- We have enough time to catch the train.
Sadece trene yetişmek için istasyona aceleyle gittik.
- We hurried to the station only to miss the train.
Düzgün eğitilmiş maymun bir sürü oyun yapabilecek.
- The monkey, trained properly, will be able to do a lot of tricks.
Tren geçerken, Tom sürücünün bir bakışını yakaladı.
- As the train went by, Tom caught a glimpse of the driver.
O zaman kendini daha iyi eğitmiş olsaydı, o şimdi daha sağlıklı olacaktı.
- If he had trained himself harder at that time, he would be healthier now.
Merkezin hedefi, diğer ülkelerden gelen gençleri belli bir zaman aralığında eğitmek olmalıdır.
- The goal of the center should be to train young people from other countries within a specific time period.
Develerden oluşan uzun bir kervan batıya doğru ilerliyordu.
- A long train of camels was moving to the west.
İlk defa bir trende kustum.
- It's the first time I've thrown up in a train.
Tren istasyonunu önünde bir sıra var.
- There is a bench in front of the train station.
Onlar yaz eğitimi sırasında çok yetenekli bir oyuncu keşfettiler.
- They discovered a very talented player during summer training.
She trained seven hours a day to prepare for the Olympics.
I got a twix on the 128 version being fixed and trained by Mad Max at M2K BBS 208-587-7636 in Mountain Home Idaho. He fixes many games and puts them on his board. One of my sources for games and utils.
The assassin had trained his gun on the minister.
We rode the train to Mumbai.
The train of her bridal gown caught on a nail.
I trained with weights all winter.
The vine had been trained over the pergola.
You can't train a pig to write poetry.
... and improve how we train our principals and our teachers. ...
... the country because we have the opportunity to train people for jobs that exist right ...