Tom cüzdanını şifoniyerin üstüne koydu.
- Tom put his wallet on top of the dresser.
Tepenin üstüne ulaştığımızda rüzgar daha da sert esti.
- The wind blew harder yet when we reached the top of the hill.
Biz değişik başlıklarda konuştuk.
- We talked about various topics.
Dağın tepesine ulaşmayı başardım.
- I succeeded in reaching the top of the mountain.
Şirketin tepesine gelmek için, onun sıkı çalıştığını herkes biliyor.
- Everyone knows that he worked hard to get to the top of the company.
O, tepenin üst kısmında yaşıyor.
- He lives at the top of the hill.
Ben en üst rafa ulaşabilirim.
- I can reach the top shelf.
En üst katta bir restoran var.
- There is a restaurant on the top floor.
O en yüksek hızda sürüyor.
- He is driving at top speed.
Bu şarkı benim ilk onumda on bir numara.
- This song is number eleven in my top ten.
Sigarayı bırakma sözü her yıl ilk on Yeni Yıl kararı arasında yer alıyor.
- The pledge to stop smoking cigarettes ranks among the top ten New Year's resolutions year after year.
Her sabah dünyanın zirvesinde görünüyorsun.
- You look on top of the world every morning.
Altı saatlik tırmanıştan sonra, nihayet dağın zirvesine ulaşmayı başardık.
- After six hours' climbing, we finally succeeded in reaching the top of the mountain.
Her top is a blue baggy.
Bu site en iyiler listesinde. Eğer onu ilginç bulursan, lütfen tıkla!
- This site is in a toplist. If you found it interesting, please click!
Birçok en iyi sporcular egzersizlerden sonra buz banyosu yaparlar.
- Many top athletes take ice baths after workouts.
His kite got caught at the top of the tree.
This ball is that boy's treasure.
- Bu top o çocuğun servetidir.
The Jabulani is the official match ball of the 2010 FIFA World Cup.
- Jabulani, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın resmi maç topudur.
The first human cannonball was a 14-year-old girl called Zazel.
- İlk insan top güllesi Zazel adlı 14 yaşında bir kızdı.
Never use a cannon to kill a fly.
- Asla bir sineği öldürmek için bir top kullanma.
He was in charge of the fundraising efforts.
- O, bağış toplama çabalarından sorumluydu.
Tom twisted the knob and opened the door.
- Tom topuzu çevirdi ve kapıyı açtı.
Tom turned the knob and pushed the door open.
- Tom topuzu çevirdi ve açmak için kapıyı itti.
The first human cannonball was a 14-year-old girl called Zazel.
- İlk insan top güllesi Zazel adlı 14 yaşında bir kızdı.
The ball rolled across the road.
- Top, yolun karşısına yuvarlandı.
The ball rolled on the ground towards me.
- Top yerde bana doğru yuvarlandı.
Mary did her hair in a bun.
- Mary saçını topuz yaptı.
She wears her hair in a bun.
- O, saçını topuz yapar.
The guns thundered away all night.
- Toplar bütün gece gümbürdedi.
I've been hearing gunfire in the distance.
- Ben uzaktan top ateşi duyuyorum.
... be the top of your class as opposed ...
... Governor Romney's central economic plan calls for a $5 trillion tax cut, on top of the extension ...