to thrust or crowd; to press; to pack

listen to the pronunciation of to thrust or crowd; to press; to pack
English - Turkish

Definition of to thrust or crowd; to press; to pack in English Turkish dictionary

stuff
{i} kumaş
stuff
fodra
stuff
(Gıda) iç doldurmak
stuff
özdek
stuff
(Spor) smaç yapma
stuff
(deyim) fasafiso
stuff
(Bilgisayar) öğeler
stuff
(deyim) fasa fiso
stuff
vatka
stuff
uyuşturucu madde
stuff
tıka basa yedirmek
stuff
zımbırtı
stuff
{i} (belirli bir tipe özgü) karakteristikler: He's the stuff of which
stuff
{f} tıkmak
stuff
{f} tıkıştırmak
stuff
boş laf
stuff
{i} saçma

Tüm bu Yeni Çağ saçmalıkları gerçekten garabet. - All that New Age stuff is really weird.

Bu saçmalığı bilmemi mi bekliyorsun? - You expect me to know this stuff?

stuff
{i} kaçak içki
English - English
stuff