to throw back light, heat, or the like; to return rays or beams

listen to the pronunciation of to throw back light, heat, or the like; to return rays or beams
English - Turkish

Definition of to throw back light, heat, or the like; to return rays or beams in English Turkish dictionary

reflect
{f} yansıtmak

Pitaya'nın ortak İngilizce adı dragon fruit birçok Asya dillerinde onun argo adını yansıtmaktadır. - The pitaya's common English name of dragon fruit reflects its vernacular name in many Asian languages.

Bir günlük tutmak da bize günlük yaşantımızı yansıtmak için bize bir şans verir. - Keeping a diary also gives us a chance to reflect on our daily life.

reflect
{f} aksettirmek
reflect
yansıma

Aynada yansımamı gördüm. - I saw my reflection in the mirror.

Tom aynadaki yansımasına baktı. - Tom looked at his reflection in the mirror.

reflect
ifade etmek
reflect
aksettirmik
reflect
göstermek
reflect
iyice düşünüp taşınmak
reflect
{f} düşünüp taşınmak
reflect
dile getirmek
reflect
yansıt

Bir ayna ışığı yansıtır. - A mirror reflects light.

Çoğumuz ebeveynlerimiz ve büyük ebeveynlerimizden önemli ölçüde daha varlıklı olmamıza karşın, onu yansıtan mutluluk seviyeleri değişmemiştir. - While most of us are significantly better off financially than our parents and grandparents, happiness levels haven't changed to reflect that.

reflect
yansit
reflect
reflect on kusurunu göstermek
reflect
{f} on/upon -i derinlemesine düşünmek
reflect
tefekkür etmek
reflect
ayna gibi hayalini göstermek
reflect
{f} düşünmek

Düşünmek için zaman ayırın. - Take the time to reflect.

Onu iyice düşünmek için biraz zamana ihtiyacım var. - I need a little time to reflect upon it.

reflect
(Nükleer Bilimler) yansımak
English - English
reflect
to throw back light, heat, or the like; to return rays or beams
Favorites