Onlar bugüne kadar iyi komşulardı.
- They have been good neighbors to this day.
Bugün ya da yarın gitmen pek fark yaratmayacak.
- It will not make much difference whether you go today or tomorrow.
Bugün hava rüzgarlı, değil mi?
- It is windy today, isn't it?
Onlar bugüne kadar iyi komşulardı.
- They have been good neighbors to this day.
Bugün, bu yılın en sıcak günüdür.
- Today is the hottest day this year.
Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
- In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.
Bu günün hayalini kurdum.
- I've dreamed of this day.
Bu günün gelmesini bekliyordum.
- I've been waiting for this day to come.
Çok yorgunum. Bugün hayatta kalıp kalamayacağımdan ben bile emin değilim.
- I'm so tired. I'm not even sure whether I'll be able to survive this day.
Hep bugünün gelmesini bekledim.
- I've waited forever for this day to come.
Bugün hava harika fakat bu günlerde hep yağmur yağdı.
- The weather today is great, but lately it's been raining all the time.
Bugün şimdiye kadar yaşadığım en soğuk gündür.
- Today's the coldest day we've ever had.
Emniyet kemeri olmasaydı şimdi hayatta olmazdım.
- But for the safety belt, I wouldn't be alive today.
İnsanlar günümüzde popüler kültüre eskisinden daha çok önem vermekte.
- People attach more importance to popular culture today than in the past.
Günümüzde çocuklar okulda yüzmeyi öğrenmektedirler.
- Children learn to swim in school today.
... You'd look forward to the day that was working. ...
... uh... at that age day remember that day ...