Lindbergh'in şansı ve uçuş bilgisi olmasaydı, Atlantiği geçmeyi asla başaramazdı.
- If it hadn't been for Lindbergh's luck and his knowledge of flying, he could never have succeeded in crossing the Atlantic.
Yakıt maliyetinden dolayı deniz aşırı ülkelere uçuş maliyet arttı.
- The cost of flying overseas has risen with the cost of fuel.
Zaferi sonuna kadar tartıştık.
- We disputed the victory to the end.
O sonuna kadar elinden geleni yaptı.
- He did his best to the end.
Uçak uçurmak için ehliyetin var mı?
- Do you have a license to fly a plane?
Bir uçurtma uçurmak tehlikeli olabilir.
- Flying a kite can be dangerous.
Ben bulutların üzerinde uçmak istiyorum.
- I want to fly above the clouds.
Karanlıkta araba sürmek uçmak gibidir.
- Driving in the dark feels like flying!