Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to tend, to lie in a particular direction

listen to the pronunciation of to tend, to lie in a particular direction
English - Turkish

Definition of to tend, to lie in a particular direction in English Turkish dictionary

trend
{i} eğilim

Bu konu Twitter'da eğilim gösteriyor. - This topic is trending on Twitter.

Eğilim her zaman daha az işçi kullanarak daha fazla ürün üretmektir. - The trend is always to produce more products using fewer employees.

trend
{i} meyil
trend
{i} eğilim; akım: an upward trend in sales satışlarda artış eğilimi
trend
{f} yönelmek
trend
{i} yön

Bu günlerde küçük ailelere doğru bir yönelim var. - There's a trend these days towards small families.

trend
{f} eğimli olmak
trend
{f} eğilim göster

Bu konu Twitter'da eğilim gösteriyor. - This topic is trending on Twitter.

trend
cereyan
trend
(Ticaret) eğilim yüzdesi
trend
yönseme
trend
(Bilgisayar) yönelim

Bu günlerde küçük ailelere doğru bir yönelim var. - There's a trend these days towards small families.

trend
akım
trend
moda

Yılın moda kelimesi dijital: dijital saatler, dijital mikrodalga fırınlar, hatta dijital dolma kalemler. - The trendy word of the year was digital: digital clocks, digital microwave ovens, even digital fountain pens.

O hep modaya uygun elbiseler giydi. - She always wore trendy clothes.

trend
temayül etmek
trend
(Askeri) YANLIŞ MEYİL: Ateş destek gemisinin yanlış hız belirtmesinin neden olabileceği şekilde top mermisinin yanlış meyille düşmesi
trend
(Tıp) Temayül, eğilim
trend
trendyen son modayı izleyen
trend
{f} yönelmek, eğilim göstermek
trend
(isim) akım, yön, eğilim, meyil, gidişat
English - English
{v} trend