Bir kurtu evcilleştiremezsin.
- You cannot tame a wolf.
Kuşlar o kadar evcil ki onlar sizin elinizden yiyecekler.
- The birds are so tame they will eat from your hand.
Basset tazıları kibar köpeklerdir.
- Basset hounds are gentle dogs.
Sir Harold kibar bir İngiliz beyefendisi.
- Sir Harold is a fine English gentleman.
Tom sevgi dolu ve şefkatli bir beyefendi.
- Tom is a loving and caring gentleman.
O, kapıyı hafifçe itti.
- She gave the door a gentle push.
Tom, Mary'yi yavaşça itti.
- Tom gave Mary a gentle push.
Tom bir kurt yakaladı ve onu evcilleştirmeye çalıştı.
- Tom caught a wolf and tried to tame it.
Bir kurt evcilleştirilemez.
- A wolf cannot be tamed.
Yumuşak bir rüzgar esiyor.
- A gentle wind is blowing.
Çocuklarla yumuşak bir sesle konuştu.
- She spoke to the children in a gentle voice.
Yaşlandıkça, daha hoşgörülü oldu.
- As he grew older, he became gentler.
Ayı tamamen uysal ve ısırmaz.
- The bear is quite tame and doesn't bite.
Onun köpeği uysal olduğu kadar çok sadık değildir.
- Her dog is not so much faithful as tame.
They have a tame wildcat.
The lion was quite tame.
This party is too tame for me.
He tamed the wild horse.
... One animal that gives any human who can tame it ...
... nomadic people in Central Asia learn to tame them for the first time. ...