Sami öç alma peşindeydi.
- Sami was out for revenge.
Öç alma hakkım vardı.
- I had the right to take revenge.
Fadıl, Leyla'ya intikam alma şansı verdi.
- Fadil offered Layla a chance for revenge.
Felsefe, hakikatten intikam alma sanatıdır.
- Philosophy is the art of taking revenge on reality.
O, arkadaşının ölümünün intikamını almak için yemin etti.
- He vowed to avenge his friend's death.
Dan karısının ölümünün intikamını almak istiyordu.
- Dan wanted to avenge the death of his wife.