to take the place, room, or position of something else

listen to the pronunciation of to take the place, room, or position of something else
English - Turkish

Definition of to take the place, room, or position of something else in English Turkish dictionary

supersede
yerine geç
supersede
yerine geçmek
supersede
ivaz etmek
supersede
yerini almak
supersede
daha modern ve etkili olduğu için bir ürünün diğerinin yerini alması, bir şeyin yerini almak

supercede olarak da kullanilabilir.

supersede
{f} ayağını kaydırmak
supersede
değiştir
supersede
(Askeri) YÜRÜRLÜKTEN KALDIRMA
supersede
yerine başka bir şey koyarak iptal etmek
supersede
{f} (yeni bir şey) (eski bir şeyin) yerini almak: The computer has superseded the typewriter. Bilgisayar daktilonun yerini aldı
English - English
supersede
to take the place, room, or position of something else
Favorites