Bu, Hamursuz bayramını gözlemlemek ve Paskalyayı kutlamak için insanların aileleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldiği, yılın bir zamanıdır.
- This is a time of year when people get together with family and friends to observe Passover and to celebrate Easter.
Çocukluğum boyunca sık sık çevremizi gözlemlemek ve meditasyon yapmak için buraya geldim.
- During my childhood, I often came here to observe the surroundings and meditate.
Tycho Brahe yıldızları gözlemek için sadece bir pusula ve bir sekstant kullanırdı
- Tycho Brahe used only a compass and a sextant to observe the stars.
Kuşları gözlemekten hoşlanırlar.
- They like to observe birds.
Onun hatanı farketmesi kesin.
- He's bound to notice your mistake.
Tom fark etmemiş gibi davranıyordu.
- Tom pretended not to notice.
Gece gökyüzünü incelemek için bir teleskop aldım.
- I bought a telescope in order to observe the night sky.
Tom kuşları gözlemlemeyi sever.
- Tom likes to observe birds.
Tom yürüyen insanları gözlemlemeyi sever.
- Tom likes to observe the people walking by.