to take as evidence

listen to the pronunciation of to take as evidence
English - Turkish

Definition of to take as evidence in English Turkish dictionary

witness
{f} tanık olmak
witness
şahadet etmek
witness
kanıtlamak
witness
delil
witness
göstermek
witness
{i} tanık

O, ışığa sadece bir tanık gibi geldi. - He came only as a witness to the light.

Tanık onun adını açıkladı. - The witness stated his name.

witness
{i} şahit

Onu şahit gösteremeyiz. - We can't produce him as a witness.

Tom geride hiç şahit bırakmadı. - Tom left no witnesses behind.

witness
{f} şahitlik etmek
witness
i. tanık, şahit. f
witness
tanıt
witness
{f} kabul etmek
witness
{i} tanıklık

Tek tanığımız tanıklık yapmayı reddediyor. - Our only witness is refusing to testify.

O cinayete tanıklık etti. - He witnessed the murder.

witness
{f} onaylamak
witness
şehadet etmek
witness
witness box witness stand tanık kürsüsü
witness
(fiil) şahit olmak, tanık olmak, şahitlik etmek, sahne olmak, onaylamak, kabul etmek
English - English
witness
to take as evidence

    Hyphenation

    to take as e·vi·dence

    Turkish pronunciation

    tı teyk äz evıdıns

    Pronunciation

    /tə ˈtāk ˈaz ˈevədəns/ /tə ˈteɪk ˈæz ˈɛvədəns/
Favorites