O bir göbek dansçısı.
- She's a belly dancer.
Mary göbek deliğini deldirmek istiyor.
- Mary wants to get her belly button pierced.
Midesi dolu olan bir insan kimsenin aç olduğunu düşünmez.
- A man with a full belly thinks no one is hungry.
Onun midesine vurdum.
- I hit him in the belly.
Bir insanın karnı doyar ama gözü doymaz.
- The eye is bigger than the belly.
Tom hamile karısının karnına elini koydu.
- Tom put his hand on his pregnant wife's belly.