Ne olacağını tahmin etmek zor değil.
- It's not hard to guess what's going to happen.
Tom'un şifresini tahmin etmek kolaydı.
- Tom's password was easy to guess.
Tahminin oldukça yanlış.
- Your guess is quite wrong.
O öğretmenin sınavının kritik noktaları emin olarak tahmin ettin.
- You sure guessed the critical points of that teacher's exam.
Sanırım bunu düşünmek zorunda kalacağım.
- I guess I'll have to think it over.
Tom ve Mary'nin birbirlerine âşık olacaklarını asla tahmin etmezdim.
- I would never have guessed that Tom and Mary would fall in love with each other.
Tom'un yüzemiyeceğini asla tahmin etmezdim.
- I would never have guessed that Tom couldn't swim.
Sanırım onu yapamazsın.
- I guess that you can't do it.
Sanırım şimdi gitmeliyim.
- I guess we should go now.
Galiba herkes Mary'ye aşık olduğumu düşünüyor.
- I guess everybody thinks that I'm in love with Mary.
Galiba gitsem iyi olur.
- I guess I'd better be going.
That album is quite hard to find, but I guess you could look online for a sample song.