to supply with ornament; to adorn; as, to enrich a ceiling by frescoes

listen to the pronunciation of to supply with ornament; to adorn; as, to enrich a ceiling by frescoes
English - Turkish

Definition of to supply with ornament; to adorn; as, to enrich a ceiling by frescoes in English Turkish dictionary

enrich
{f} zenginleştirmek

Biz kazanç için çalışmıyoruz diye yanıtladı tilki. Biz sadece başkalarını zenginleştirmek için çalışıyoruz. - We do not work for gain, answered the Fox. We work only to enrich others.

Herkes ne pahasına olursa olsun kendilerini zenginleştirmek istiyor, ne pahasına olursa olsun. - Everyone wants to enrich themselves, at any cost, no matter what the cost.

enrich
{f} güçlendirmek
enrich
yakıt
enrich
değerini artırmak
enrich
zenginleştir

Karşılıklı farklılıklarımızla kendimizi zenginleştirelim. - Let us enrich ourselves with our mutual differences.

Uranyum, nükleer silahlarda kullanılmadan önce zenginleştirilmiş olmak zorunda. - Uranium has to be enriched before it can be used in nuclear weapons.

enrich
{f} zengin etmek
enrich
{f} süslemek
enrich
{f} yüceltmek
enrich
gübrelemek
enrich
{f} koyulaştırmak
enrich
toprağı daha bereketli hale getirmek
enrich
süslemek tezyin etmek
enrich
zenginleşme
enrich
besin değerini artırmak
enrich
{f} değer katmak
enrich
enrichmentzenginleştirme
English - English
enrich
to supply with ornament; to adorn; as, to enrich a ceiling by frescoes

    Hyphenation

    to sup·ply with ornament; to adorn; as, to en·rich a ceil·ing by frescoes

    Pronunciation

Favorites