to supply with liquor

listen to the pronunciation of to supply with liquor
English - Turkish

Definition of to supply with liquor in English Turkish dictionary

liquor
{i} içki

Bu barın sahibi asla veresiye içki satmaz. - The owner of this bar never sells liquor on credit.

Tom, bir şişe rom almak için içki dükkanına gitti. - Tom went to the liquor store to buy a bottle of rum.

liquor
likör

Liköre dokunan dudaklar benimkine dokunmayacaklar. - Lips that touch liquor shall not touch mine.

Babam sert likör içmez. - My father doesn't drink hard liquor.

liquor
alkollü içki
liquor
(Aİ.) (viski/vb.) alkollü sert içki
liquor
{i} çözelti
liquor
{i} içki, alkollü içecek
liquor
{f} içki içmek
liquor
içki veya mahlul ile tasfiye etmek
liquor
(fiil) içki içmek
liquor
et veya meyva suyu
liquor
sıvı madde
liquor
{i} salgı
liquor
mahlul
liquor
(Tıp) Bakınız: Fluid
liquor
up ile içki içirmek
liquor
{i} et suyu
liquor
{i} sert içki
liquor
(Tekstil) banyo
liquor
su içinde eritilmiş ilâç
English - English
liquor
to supply with liquor

    Hyphenation

    to sup·ply with liq·uor

    Turkish pronunciation

    tı sıplay wîdh lîkır

    Pronunciation

    /tə səˈplī wəᴛʜ ˈləkər/ /tə səˈplaɪ wɪð ˈlɪkɜr/
Favorites