English - Turkish
Definition of to supply with an organ or organs having a special function or functions in English Turkish dictionary
- specialize
- uzmanlaşmak
- specialize
- {f} ayırmak
- specialize
- ihtisaslaşmak
- specialize
- değiştirmek (söz)
- specialize
- {f} özelleştirmek
- specialize
- uzmanlaş
Mary deneysel tasarımlar konusunda uzmanlaşmış bir mimardır.
-Mary is an architect specialized in experimental designs.
Profesyonel çevirmenler çoğunlukla sadece tek bir alanda uzmanlaşırlar, örneğin hukuk ve tıp.
-Professional translators quite often specialize in just one field, for example law or medicine.
- specialize
- {f} -in uzmanlık alanı/özel ilgi alanı (belirli bir şey) olmak: That firm specializes in tax (Hukuk) O firmanın uzmanlık alanı vergi hukuku
- specialize
- {f} değiştirmek (söz vb.)
- specialize
- mütehassıs olmak
- specialize
- uzmanlık
- specialize
- özel bir gaye ile geliştirmek
- specialize
- {f} özel olarak yapmak
- specialize
- ihtisas kazanmak
- specialize
- (fiil) uzmanlaşmak, ihtisas yapmak, özelleştirmek, ayırmak, değiştirmek (söz vb.), özel olarak yapmak, özel amaçla yapmak
- specialize
- {f} in
- specialize
- (Askeri) İHTİSAS KAZANMAK, MÜTEHASSIS OLMAK: Herhangi bir sahada ihtisas sahibi olmak
- specialize
- özellik kazanmak
- specialize
- {f} özel amaçla yapmak
- specialize
- specialization ihtisas
Related Terms
English - English
Definition of to supply with an organ or organs having a special function or functions in English English dictionary
- specialize
to supply with an organ or organs having a special function or functions
Hyphenation
to sup·ply with an or·gan or organs ha·ving a spe·cial func·tion or functionsTurkish pronunciation
tı sıplay wîdh ın ôrgın ır ôrgınz hävîng ı speşıl fʌngkşın ır fʌngkşınzPronunciation
/tə səˈplī wəᴛʜ ən ˈôrgən ər ˈôrgənz ˈhavəɴɢ ə ˈspesʜəl ˈfəɴɢksʜən ər ˈfəɴɢksʜənz/ /tə səˈplaɪ wɪð ən ˈɔːrɡən ɜr ˈɔːrɡənz ˈhævɪŋ ə ˈspɛʃəl ˈfʌŋkʃən ɜr ˈfʌŋkʃənz/
Resimler
History
Favorites