to supply, provide, equip, fit out, adorn

listen to the pronunciation of to supply, provide, equip, fit out, adorn
English - Turkish

Definition of to supply, provide, equip, fit out, adorn in English Turkish dictionary

furnish
döşemek

Yeni apartmanımı döşemek bana çok fazlaya mal olacak. - It will cost me a lot to furnish my new apartment.

Yeni bir daireyi döşemek büyük harcamalar gerektirir. - Furnishing a new apartment requires large expenses.

furnish
{f} sağlamak

Nehir şehre elektrik enerjisi sağlamaktadır. - The river furnishes electric power to the town.

furnish
eşya
furnish
vermek
furnish
tedarik etmek
furnish
döşe

Daire Victorian tarzı döşenmişti. - The flat was furnished in the Victorian style.

Odayı güzel mobilyalarla döşedi. - She furnished the room with beautiful furniture.

furnish
malzemesini vermek
furnish
{f} donatmak
furnish
f teçhiz etmek
furnish
eşya donat/döşe
furnish
mobilya

Onun çalışma odasının mobilyası vergiden düşürülebilirdi. - The furnishing of his work room was tax deductible.

Tom ve Mary ucuz mobilya ile evlerini döşediler. - Tom and Mary furnished their house with inexpensive furniture.

furnish
vermek furnished s möb leli
furnish
döşeli furnishings i mefruşat
furnish
(fiil) döşemek, mobilya döşemek, donatmak, sunmak, sağlamak, vermek
furnish
{f} sunmak
furnish
salamak
English - English
{v} furnish
to supply, provide, equip, fit out, adorn
Favorites