to succeed in finding a person with whom to have sex

listen to the pronunciation of to succeed in finding a person with whom to have sex
English - Turkish

Definition of to succeed in finding a person with whom to have sex in English Turkish dictionary

pull
{i} çekme

Tom tetiği çekmek için kendini ikna edemedi. - Tom couldn't bring himself to pull the trigger.

Benim bahçemdeki yabani otları çekmek için bir alete ihtiyacım var. - I need a tool for pulling weeds in my garden.

pull
{i} çekicilik
pull
çekiştirmek
pull
çek

İki çocuk kopartıncaya kadar ipi çektiler. - The two children pulled at the rope until it broke.

Yağmur yağarsa ve toprak nemli olursa, otları çekmek daha kolay olur. - When rain's fallen and the soil is moist, it becomes easier to pull out weeds.

pull
kısa sandal gezintisi
pull
iltimas
pull
etki

Otobüs şoförü, Tom'un bilet ücreti için elli dolar uzatmasından etkilenmedi. - The bus driver was not impressed when Tom pulled out a $50 note to pay his fare.

pull
yolmak
pull
zorlu tırmanış
pull
(Tekstil) prova baskı, deneme baskısı
pull
{f} kenara çekmek (araba)
pull
{i} arka çıkma
pull
{i} nüfuzlu olma
pull
{f} nefes çekmek
pull
{f} içmek
pull
{i} kürek çekme
pull
(fiil) çekmek, asılmak, yolmak, içmek, nefes çekmek, kürek çekmek, çevirmek (iş), gelmek, girmek, kenara çekmek (araba), kenara parketmek, kalkmak (araba), hareket etmek
pull
{i} asılma
pull
{f} çevirmek (iş)
English - English
pull

I pulled at the club last night.

to succeed in finding a person with whom to have sex

    Hyphenation

    to suc·ceed in find·ing a per·son with whom to have sex

    Turkish pronunciation

    tı sıksid în fayndîng ı pırsın wîdh hum tı häv seks

    Pronunciation

    /tə səkˈsēd ən ˈfīndəɴɢ ə ˈpərsən wəᴛʜ ˈho͞om tə ˈhav ˈseks/ /tə səkˈsiːd ɪn ˈfaɪndɪŋ ə ˈpɜrsən wɪð ˈhuːm tə ˈhæv ˈsɛks/
Favorites