Ben kaderime boyun eğmek için zorlandım.
- I was forced to submit to my fate.
Boyun eğmektense ölmeyi tercih ederim.
- I would rather die than submit.
Tom Mary'nin yazılı bir özür sunmak zorunda olduğunu söyledi.
- Tom said that Mary had to submit a written apology.
O onların kararına kendini teslim etmek zorunda kaldı.
- He had to submit himself to their decision.
Son teslim tarihinden önce onu teslim etmek zorundayız.
- We have to submit it before the deadline.
Çalışmanızı bu dergiye gönderdiğiniz için teşekkürler.
- Thank you for submitting your work to this journal.
Siparişiniz gönderildi.
- Your order has been submitted.
Tom istifasını sunmaya karar verdi.
- Tom decided to submit his resignation.
Başvurumu kendim sundum.
- I submitted the application myself.
Ben kaderime boyun eğmek için zorlandım.
- I was forced to submit to my fate.
Buna boyun eğmemeni tercih ederim.
- I would prefer that you didn't submit this.
I am bending to my desire to eat junk food.
I submit these plans for your approval.
... So everybody can upload a photo sphere and submit it to ...
... And you click Submit and you're done. ...