English - Turkish
Definition of to strike or pierce with the beak or bill (of a bird) or similar instrument in English Turkish dictionary
- peck
- {f} gagalamak
- peck
- aceleyle/ruhsuz bir şekilde öpmek
- peck
- gagalama
- peck
- {f} sivri bir şeyle vurmak
- peck
- (fiil) gagalamak, azar azar yemek, sivri bir şeyle vurmak
- peck
- {i} resmi öpücük
- peck
- kilenin dörtte biri miktarında bir hacim ölçü birimi
- peck
- {i} yemek [brit.]
- peck
- {i} büyük bir miktar
- peck
- {i} hacim ölçüsü birimi (0,009 metre küp)
- peck
- 009 metre küp
- peck
- acele/ruhsuz öpüş
- peck
- sivri uçlu bir şey ile çab
- peck
- {i} gaga izi
- peck
- kayda değer miktar
- peck
- çeyrek kile/gagalama
- peck
- (isim) çeyrek kilelik ölçü, yaklaşık dokuz litrelik kuru ölçü, yığın, gagalama, gaga izi, resmi öpücük, yemek [brit.]
Related Terms
English - English
Definition of to strike or pierce with the beak or bill (of a bird) or similar instrument in English English dictionary
- peck
The rooster had been known to fly on her shoulder and peck her neck, so that now she carried a stick or took one of the children with her when she went to feed the fowls.
to strike or pierce with the beak or bill (of a bird) or similar instrument
Hyphenation
to strike or Pierce with the beak or bill (of a bird) or si·mi·lar in·stru·mentPronunciation
Resimler
Favorites