to strike or dash together; to meet in violent collision; to collide

listen to the pronunciation of to strike or dash together; to meet in violent collision; to collide
English - Turkish

Definition of to strike or dash together; to meet in violent collision; to collide in English Turkish dictionary

conflict
çatışma,v.ters düş: n.çelişki
conflict
{f} tutmamak
conflict
uyuşmazlık

O her zaman biriyle uyuşmazlık içinde gibi görünüyor. - He seems to be always in conflict with someone.

conflict
{i} fikir ayrılığı
conflict
harp
conflict
çatışkı
conflict
aykırılık
conflict
çakışma
conflict
çatışma

Liderler arasındaki çatışmalar sağlıksız bölgecilikle sonuçlandı. - The conflicts among leaders resulted in unhealthy sectionalism.

Ben çatışmadan kaçınmaya çalıştım. - I tried to avoid conflict.

conflict
çatışmak
conflict
(Tıp) Psikiyatride iki adet uyumsu ve birbirine zıt arzunun veya duygunun bilinç altında mevcut olması
conflict
{i} ruhb. çatışma
conflict
{i} kavga
conflict
{i} anlaşmazlık

Din ve bilim arasında büyük bir anlaşmazlık vardır. - There is a great conflict between religion and science.

Orada siyasi anlaşmazlıklarda her gün birçok insan hayatını kaybetti. - Every day many human lives were lost there in political conflicts.

conflict
conflict of laws kanunş ihtilaf
conflict
{i} uyuşmazlık, anlaşmazlık, ihtilaf
conflict
(fiil) çekişmek, anlaşmazlığa düşmek, savaşmak, bağdaşmamak, tutmamak
conflict
çelişmek
English - English
conflict
to strike or dash together; to meet in violent collision; to collide
Favorites