to stretch the ligaments violently, to strain

listen to the pronunciation of to stretch the ligaments violently, to strain
English - Turkish

Definition of to stretch the ligaments violently, to strain in English Turkish dictionary

sprain
{f} burkmak
sprain
burkma/burkulma
sprain
burkulmak
sprain
{f} burk

Burkulmuş bir ayak bileği onu bir ay yürümekten alıkoydu. - A sprained ankle disabled him from walking for a month.

Bu duvarın üstünden geçmeye çalışırken bileğini burktu. O ne kadar aptal! - He sprained his ankle trying to jump off this wall. What a fool he is!

sprain
burkulma

Kötü bir burkulmanız var. - You have a bad sprain.

sprain
{i} burkma

Tom sadece ayak bileğini burkmadı. O, ayak parmaklarından üçünü kırdı. - Tom didn't just sprain his ankle. He broke three of his toes.

sprain
(Tıp) Eklemin burkularak incinmesi
sprain
sprain fracture burkulma sonucunda bir kemik parçasıyle beraber veterin kemikten kopması
sprain
mafsalın burkularak incinmesi
sprain
burkul/burk
sprain
{f} incitmek
English - English
{v} sprain
to stretch the ligaments violently, to strain
Favorites