English - Turkish
Definition of to strain; to sprain; hence, to distort; to pervert in English Turkish dictionary
- wrench
- {i} İngiliz anahtarı
O İngiliz anahtarını bana uzatabilir misin?
-Could you pass me that wrench?
Tom elinde bir İngiliz anahtarıyla içeri geldi.
-Tom came in with a wrench in his hand.
- wrench
- asılma
- wrench
- sert bir şekilde çekmek
- wrench
- kanırtmak
- wrench
- burkulmak (bir uzuv)
- wrench
- burkma
- wrench
- ayarlı pense
- wrench
- çekme
- wrench
- (Mühendislik) anahtar
Arabasını tamir etmek için Tom'un anahtarlarımı ödünç almasına izin verdim.
-I let Tom borrow my wrenches to fix his car.
Ne haber? Anahtarım yok. Ne anahtarı? Bisiklet anahtarı.
-What's up? I don't have the wrench. What wrench? The bicycle wrench.
- wrench
- {f} bükmek
- wrench
- {i} sert bir çekiş
- wrench
- {f} yanlış yorumlamak
- wrench
- {f} ters anlamak
- wrench
- (isim) bükme, burkma, bükülme, burkulma, ayrılış acısı, İngiliz anahtarı
- wrench
- {i} ayrılış acısı
- wrench
- {f} burkmak
- wrench
- {i} bükülme
- wrench
- kasten ters anlam vermek
Related Terms
English - English
Definition of to strain; to sprain; hence, to distort; to pervert in English English dictionary
- wrench
to strain; to sprain; hence, to distort; to pervert
Hyphenation
to strain; to sprain; hence, to distort; to per·vertPronunciation
Resimler
History
Favorites