English - Turkish
Definition of to startle or frighten an animal in English Turkish dictionary
- spook
- heyula
- spook
- Korkmak; korkutmak
- spook
- (fiil) hayalet gibi görünmek
- spook
- korkut
Etrafta hiç kimse yokken, gece bir şekilde korkutucu oluyor.
-When there are no men around, the night is somewhat spooky.
Bir şey onu korkutmuş omalı.
-Something must've spooked her.
- spook
- {i} ajan
- spook
- tekinsiz
- spook
- hayalet halinde görünmek
- spook
- {i} casus
- spook
- {f} ürkütmek, korkutmak
- spook
- {i} hortlak
- spook
- {i} k.dili. ajan, casus
- spook
- {i} hayalet
Çocuklar yol boyunca farklı hayaletevlerden dehşet içinde koşarak geldiler.
-Children came running in terror from the different spookhouses along the street.
- spook
- {f} hayalet gibi görünmek
- spook
- zıvanadan çıkarmak
- spook
- spooky s
- spook
- hayalet gibi
- spook
- asağ
Related Terms
English - English
Definition of to startle or frighten an animal in English English dictionary
- spook
The movement in the bushes spooked the deer and they ran.
to startle or frighten an animal
Hyphenation
to star·tle or fright·en an a·ni·malTurkish pronunciation
tı stärtıl ır fraytın ın änımılPronunciation
/tə ˈstärtəl ər ˈfrītən ən ˈanəməl/ /tə ˈstɑːrtəl ɜr ˈfraɪtən ən ˈænəməl/
Resimler
Favorites