Atlar, koşarken toz yapar.
- The horses make dust as they run.
Tozu süpürmemiz gerekir.
- We need to sweep up the dust.
Araba arkasında bir toz bulutu bıraktı.
- The car left a cloud of dust behind it.
Araba toz bulutu kaldırdı.
- The car raised a cloud of dust.
The mother dusted her baby's bum with talcum powder.