to spot at a distance

listen to the pronunciation of to spot at a distance
English - Turkish

Definition of to spot at a distance in English Turkish dictionary

spy
{i} ajan

Dikkat et! Bir polis ajan etrafı gözetliyor. - Watch out! A police spy is snooping around.

Tom'un bir ajan olduğunu gerçekten düşünüyor musun? - Do you really think Tom is a spy?

spy
(Bilgisayar) casus programı
spy
casusluk yapmak

Gangasterlerle ilgili casusluk yapmak tehlikeli bir girişimdi. - Spying on gangsters was a dangerous venture.

Burada bizim hakkımızda casusluk yapmak için gönderildin! - You were sent here to spy on us!

spy
çaşıt
spy
(Bilgisayar) gözetmen
spy
uzaktan görmek
spy
gözetleme

Gerçekten Tom'u gözetlememi istiyor musun? - Do you really want me to spy on Tom?

O, beni gözetlemeni istedi mi? - Did she ask you to spy on me?

spy
{f} casusluk yap

Neden onlara casusluk yapıyordun? Ben casusluk yapmıyordum - Why were you spying on them? I wasn't spying.

Sen harika bir casusluk yapardın. - You would make an excellent spy.

spy
spy out el altından anlamaya çalışmak
spy
{i} ispiyoncu
spy
{f} gözlemek
spy
{f} gözetlemek

O bizi gözetlemek için burada. - She's here to spy on us.

Hükümet bizi gözetlemek istiyor. - The government wants to spy on us.

spy
casusluk etmek
spy
{i} hafiye
spy
{i} casus, ajan
spy
spy gör/gözetle
spy
casusluk etme
spy
{f} gizlice gözetlemek
spy
(fiil) gözetlemek, gözlemek, gizlice gözetlemek, casusluk etmek
English - English
spy
to spot at a distance

    Hyphenation

    to spot at a dis·tance

    Turkish pronunciation

    tı spät ät ı dîstıns

    Pronunciation

    /tə ˈspät ˈat ə ˈdəstəns/ /tə ˈspɑːt ˈæt ə ˈdɪstəns/
Favorites