to spoil or ruin (one's chance of success)

listen to the pronunciation of to spoil or ruin (one's chance of success)
English - Turkish

Definition of to spoil or ruin (one's chance of success) in English Turkish dictionary

cruel
{s} zalim

O, bana zalim gibi görünüyor. - She appears to me to be cruel.

Bu zalim soğuk bir adamı kendi sesinden korkutabilirdi. - This cruel cold could make a man afraid of his own voice.

cruel
{s} acımasız

Onun acımasız sözleriyle çok yaralandı. - He was very hurt by her cruel words.

Bu acımasız kaderin güzel bir örneği. - It's a perfect example of cruel fate.

cruel
{s} gaddar

Neden her zaman bu kadar gaddar olmak zorundasın? - Why do you always have to be so cruel?

cruel
allahsız
cruel
imansız
cruel
kansız
cruel
zülmetme
cruel
acı

Bu son derece acımasız bir savaştı. - It was an extremely cruel war.

Onun o kadar acımasız bir şey yapma yeteneğine sahip olduğunu hiç düşünmemiştim. - I never thought he was capable of doing something so cruel.

cruel
dayanılmaz
cruel
insafsızca
cruel
cruelty zulüm
cruel
{s} hissiz
cruel
cruelly zalimane
cruel
dayanılmaz/zalim
cruel
{s} zor

Neden her zaman bu kadar gaddar olmak zorundasın? - Why do you always have to be so cruel?

English - English
cruel