English - Turkish
Definition of to spend the winter (in a particular place) in English Turkish dictionary
- winter
- kış
Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir.
-It's best to wear a cap on your head during the cold Moscow winters.
Ne yazık ki, gıda malzemeleri, kış sonundan önce bitti.
-Unfortunately, the food supplies gave out before the end of winter.
- winter
- {s} kışlık
Tom yeni bir kışlık ceket satın aldı.
-Tom bought a new winter coat.
Mary yeni bir kışlık ceket aldı.
-Mary bought a new winter coat.
- winter
- {i} yaş (yıl)
- spend the winter
- kışı geçirmek
- winter
- ihtiyarlık
- winter
- kışlatmak
- winter
- {f} kışlamak
- winter
- {f} kışı geçirmek
Tom kışı geçirmek için yeterli yakacak odunu olup olmadığını merak etti.
-Tom wondered if he had enough firewood to make it through the winter.
- winter
- Epiphyllum grandiflora
- winter
- {f} kışı geçirtmek
- overwinter
- {f} kışlamak
- overwinter
- {f} kışı geçirmek
- spend the winter
- kışlamak
- winter
- {f} in kışı (bir yerde) geçirmek, kışlamak; kışlatmak
- winter
- winter cherry güveyfeneri
Related Terms
English - English
Definition of to spend the winter (in a particular place) in English English dictionary
- winter
When they retired, they hoped to winter in Florida.
- overwinter
Insects may overwinter in fallen fruit if it is not removed.
to spend the winter (in a particular place)
Hyphenation
to spend the win·ter (in a par·ti·cu·lar place)Resimler
Favorites