to sow mines (the explosive devices) in (an area)

listen to the pronunciation of to sow mines (the explosive devices) in (an area)
English - Turkish

Definition of to sow mines (the explosive devices) in (an area) in English Turkish dictionary

mine
benimki

Senin fikrinle benimki arasında temel bir fark vardır. - There is a fundamental difference between your opinion and mine.

Senin fikirlerin benimkinden farklı. - Your ideas are different from mine.

mine
{f} kazmak
mine
maden ocağını işletmek
mine
maden ocağı
mine
mayın döşemek
mine
{f} çıkar

Avustralya'da her gün bir milyon tonun üzerinde kömür çıkarılıyor. - More than one million tons of coal are mined each day in Australia.

Uzun bir tartışmadan sonra kömür madenleri kapatıldı ve kalan madenciler işten çıkarıldılar. - After a long dispute the coal mines closed and the remaining miners were paid off.

mine
(Sanat) Metal eşya üzerine vurulan renkli cam katmanı
mine
(Sanat) Dişlerin taç kısmını kaplayan beyaz ve sert doku
mine
{f} maden işletmek
mine
adl

Madencilik ile ilgili olan Minecraft adlı bir oyun var. - There’s a game called Minecraft that is about mining.

mine
{f} yeraltında (lağım/yol) kazmak
mine
(İnşaat) maden, maden ocağı
mine
kazıp çıkarmak yeraltı
mine
{f} tünel kazmak
mine
{i} torpil
mine
sabit torpil
mine
mayın/maden
mine
(fiil) kazmak, kazıp çıkarmak, tünel kazmak, mayın döşemek, sinsice bozmak, maden işletmek
mine
mine detector mayın detektörü
English - English
mine

We had to slow our advance after the enemy mined the road ahead of us.