to something bring face to face with

listen to the pronunciation of to something bring face to face with
English - Turkish

Definition of to something bring face to face with in English Turkish dictionary

confront
{f} yüzleştirmek

Dan onu yüzleştirmek için Linda'nın evine gitti. - Dan went to Linda's house to confront her.

confront
{f} yüz yüze getirmek
confront
yüz yüze gelmek
confront
{f} karşı koymak

Biri onlara karşı koymak zorunda. - Someone has to confront them.

Biri ona karşı koymak zorunda. - Someone has to confront him.

confront
yüz yüze gel,yüzyüze gel
confront
(Kanun) yüzleştirilmek
confront
karşısına çıkmak
confront
(Kanun) muvacehe edilmek
confront
ile uğraşmak
confront
karşılamak
confront
karşılaşmak
confront
kötülemek
confront
(with ile) yüzleştirmek
confront
yüzyüze gel
confront
üstüne gitmek
confront
{f} with -e gidip söylemek/anlatmak: He confronted me with the problem. Bana gelip meseleyi anlattı
confront
{f} karşısına çıkmak; önünü kesmek
confront
(fiil) yüz yüze getirmek, yüzleştirmek, karşılaştırmak, karşı koymak
English - English
confront
to something bring face to face with

    Hyphenation

    to some·thing bring face to face with

    Turkish pronunciation

    tı sʌmthîng brîng feys tı feys wîdh

    Pronunciation

    /tə ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈbrəɴɢ ˈfās tə ˈfās wəᴛʜ/ /tə ˈsʌmθɪŋ ˈbrɪŋ ˈfeɪs tə ˈfeɪs wɪð/
Favorites