Sami'nin sigaraları marihuana gibi kokuyordu.
- Sami's cigarettes smelt like marijuana.
Sami'nin köpeği bir şeyi kokluyor.
- Sami's dog smelt something.
Taze yapılmış kahveyi koklamak çok harika!
- It's so wonderful to smell freshly made coffee!
Tom çiçeği koklamak için eğildi.
- Tom leaned down to smell the flower.