Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık.
- We all felt embarrassed to sing a song in public.
Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
- We enjoyed singing songs together.
Onlar şarkı söyleyebilirler.
- They're able to sing.
Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.
- I carried on singing.
Polisler onun gırtlağı kesilmeden önce, Tom'un bıçaklandığını düşünmektedir.
- The police think that Tom was stabbed before his throat was slit.
Tom zarfı keserek açtı.
- Tom slit open the envelope.
He slit the bag open and the rice began pouring out.