Boston'dan kaçmak zorunda kaldım.
- I had to get away from Boston.
Sami kaçmak istiyordu.
- Sami wanted to get away.
Koşuşturmadan kurtulmak istiyorum.
- I want to get away from the rat race.
Bir süre kurtulmak zorundayım.
- I've got to get away for a while.
Hafta sonu için çıkmak istiyorum.
- I want to get away for the weekend.
I can't cope any more. Things are getting away from me.