Biz yoğun trafikten kaçınmak için, bir arka yoldan gittik.
- We took a back road to avoid the heavy traffic.
Şüpheli tutuklanmaktan kaçınmak istedi.
- The suspect wanted to avoid being arrested.
Fişekler ısı arayan füzeleri önlemek için kullanılır.
- Flares are used to avoid heat-seeking missiles.
Eğer kolesterolü önlemek istiyorsanız yanında yağ olmadan yağsız et yiyin.
- If you want to avoid cholesterol, eat lean meat with no fat.
Bir kokarcayı vurmayı sakınmaktan caydım.
- I swerved to avoid hitting a skunk.
Sami, tutuklamaktan kurtulmak için Mısır'a kaçtı.
- Sami fled to Egypt to avoid arrest.
Soğuk algınlığından korunmak için bol miktarda C vitamini al.
- Take lots of vitamin C to avoid catching cold.