Şu kitaplar ekranda görüntülendi.
- Those books were on display in the window.
Bu bir dokunmatik ekran, onun üzerinde görüntülenen kontrolleri çalıştırmak için parmaklarını kullanabilirsin.
- This is a touchscreen, so you can use your fingers to operate the controls which are displayed on it.
Teşhirdeki mücevherler kayboldu.
- The jewels on display disappeared.
Kutlamalar muhteşem bir havai fişek gösterisi ile sonuçlandı.
- The celebrations culminated in a spectacular fireworks display.
O asla öğrendikleri ile ilgili bir gösteri yapmadı.
- He never made a display of his learning.
Yeteneklerini sergiledi.
- She displayed her talents.
Onun en son çalışmaları geçici sergide.
- His latest works are on temporary display.