Yeteneğini göstermek için bu az bulunur fırsatı en iyi şekilde kullanmalısın.
- You should make the most of this rare opportunity to demonstrate your talent.
Mary'nin kirpilerin üstündeki kitabı onun bu hayvanlara sevgisini göstermektedir.
- Mary's book on hedgehogs demonstrates her love for these animals.
Gösterilecek birçok şey var.
- There's still a lot to demonstrate.
1960'larda, Japon üniversite öğrencileri kendi hükümetlerine karşı gösteri düzenlediler.
- In the 1960's, Japanese college students demonstrated against their government.
Öğretmen fikri bir deneyle ispat etti.
- The teacher demonstrated the idea with an experiment.