Onun planı bir sürü para gerektirmektedir.
- His plan will call for a lot of money.
Onlar yardım istediler.
- They would call for help.
Tom neden yardım istemedi?
- Why didn't Tom call for help?
I called for the curse to pick up him.
O hareket edemiyordu ve yardım çağırmak zorunda kaldı.
- He couldn't move and had to call for help.
Yapacak ilk şey doktoru çağırmaktı.
- The first thing to do was call for the doctor.
I leant out of the back door and called for Lucy.