to shoot or spread in branches; to separate into branches; to ramify

listen to the pronunciation of to shoot or spread in branches; to separate into branches; to ramify
English - Turkish

Definition of to shoot or spread in branches; to separate into branches; to ramify in English Turkish dictionary

branch
dal

Tarih beşeri bilimlerin bir dalıdır. - History is a branch of the humanities.

Patty o kadar kısaydı ki dala yetişemedi. - Patty was so short that she couldn't reach the branch.

branch
şube

O, şu ana kadar nerede yeni bir şube açma fikrini ileri sürdü? - Where did he ever come up with the notion of opening a branch?

O geçen ay genel müdürlükten şube müdürlüğüne transfer edildi. - She was transferred from the head office to a branch office last month.

branch
(isim) dal; şube, kol, kol (bitki); sınıf; branş; dere, çay, göbek, soy ağacındaki yer
branch
dallandırmak
branch
dağılmak
branch
dallara ayrılmak
branch
şube müdürlüğü

O geçen ay genel müdürlükten şube müdürlüğüne transfer edildi. - She was transferred from the head office to a branch office last month.

branch
bölünmek
branch
bölümlere ayrılmak
branch
(ağaç) dallanmak
branch
{f} dallan
branch
ağaç dalı

Bir mermi ona vurduğunda ağaç dalı kırıldı. - The tree branch broke when a bullet hit it.

Tom başını bir ağaç dalına çarptı. - Tom banged his head on a tree branch.

branch
dal,v.dallandır: n.dal
branch
{i} (nehre ait) kol
branch
{i} soy ağacındaki yer
branch
konu dışına çıkmak
branch
{i} çay
branch
{i} göbek
branch
{f} yayılmak
branch
elişi ile süslemek
English - English
branch
to shoot or spread in branches; to separate into branches; to ramify

    Hyphenation

    to shoot or spread in branches; to sep·a·rate in·to branches; to ra·mi·fy

    Pronunciation

Favorites