Tom'un elleri titremeye başladı.
- Tom's hands began to shake.
Benim bütün vücudum titremeye başladı.
- My whole body began to shake.
Bir depremde, yer yukarı ve aşağı ya da geriye ve ileriye sallanabilir.
- In an earthquake, the ground can shake up and down, or back and forth.
Devlet başkanıyla tokalaşmak zorundayım.
- I have to shake hands with the President.
El sıkışalım ve arkadaş olalım.
- Let's shake hands and be friends.
Haydi, el sıkışın çocuklar!
- Come on, shake hands, boys!
Tom bir protein sallaması içti.
- Tom drank a protein shake.