English - Turkish
Definition of to set free; invest with a franchise or privilege; enfranchise in English Turkish dictionary
- franchise
- Bayilik vermek
- franchise
- {i} the oy hakkı
- franchise
- imalâtçı tarafından bayi veya perakendeciye tanınan mallarını satma yetkisi
- franchise
- {i} üyelik
- franchise
- bağışıklık
- franchise
- (Ticaret) acentelik vermek
- franchise
- berat
- franchise
- (Ticaret) ayrıcalık hakkı
- franchise
- oy hakkı
- franchise
- imtiyaz
- franchise
- hak
- franchise
- ayrıcalık
- franchise
- bu imtiyaz veya muafiyetin geçerli olduğu yer
- franchise
- (isim) hak, ayrıcalık, imtiyaz, muhafiyet, dokunulmazlık, satış tekeli hakkı, üyelik
- franchise
- {i} (şirketin bayie tanıdığı) imtiyaz
- franchise
- melce
- franchise
- {i} dokunulmazlık
- franchise
- {i} muhafiyet
Related Terms
English - English
Definition of to set free; invest with a franchise or privilege; enfranchise in English English dictionary
- franchise
to set free; invest with a franchise or privilege; enfranchise
Hyphenation
to SET free; in·vest with a fran·chise or privilege; en·fran·chisePronunciation
Resimler
History
Favorites